Danıştay Onikinci Dairesinin (T:
13.02.2023, E: 2021/1589, K: 2023/513) kararında; öncelikle, memurun görev
sırasında sözle saygısızlık etmek suçunu işlediğine dair kişinin beyanı dışında
somut bilgi veya belgenin bulunup bulunmadığı ile söz konusu fiili işlediği
hususunun kabul edilebilir, somut, şüpheden uzak yeterli delillerle ortaya
konulup konulamadığı önem arz etmekte olup, sadece bir kişinin beyanı üzerine
disiplin cezası verilememektedir denilmiştir.
Danıştay Onikinci Dairesinin (T:
03.06.2021, E: 2021/1541, K: 2021/3452) kararında; bu nedenle
davacının amirine görevi sırasında sözle saygısızlık ettiği fiilini
işlediğinden bahisle aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına esas alınan
nitelikte disiplin suçu oluşturan bir eylemi bulunduğu hususunun, herhangi bir
şüpheye yer bırakmayacak biçimde kanıtlanmadığından bahisle dava konusu işlemin
iptaline karar verilmişse de, davacının sözle sataştığı esnada yanında, olayın
tarafı olan kurum 2. müdürü ile tanığı olan . bulunmakta olup, olayın doğrudan
tanığı olan . tarafından da davacının disiplin cezasına konu eylemi işlediği
belirtilmektedir. Bu durumda; davacının kurum 2. müdürüne sözle saygısızlık ettiğine
ilişkin eyleminin olayı gören tanık ifadesi ile sübuta erdiği anlaşıldığından,
dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda
verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir denilmiştir.
Danıştay Onikinci Dairesinin (T:
29.09.2015, E: 2011/9785, K: 2015/48687) kararında; "... olarak görev
yapan davacı tarafından 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin
birinci fıkrasının (C) bendinin (e) alt bendi uyarınca 1/30 oranında aylıktan
kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin . sayılı işlemin iptali istemiyle
açılan davada; çalıştığı okulun müdürü tarafından göreve başlamasının
gerektiğine ilişkin yazının tebliğ edilmesinden sonra, davacı tarafından,
anılan tebligat yazısının buruşturularak, müdüre doğru atıldığı, ayrıca, ...
şeklinde cümleler sarf edildiğinin sabit olduğu, davacının bu eyleminin de,
görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek fiili kapsamında olduğu, bir
diğer ifade ile dava konusu disiplin cezası verilmesine dayanak alınan eylemin
sabit olduğu ." belirtilmiştir.
Danıştay Onikinci Dairesinin (T:
08.03.2021, E: 2020/4872, K: 2021/1058) kararında; " Dava konusu
istem: Ankara İli, Etimesgut İlçesi, . Okulu'nda öğretmen olarak görev yapan
davacının, görev sırasında amirine sözle saygısız davranmak suretiyle 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125'inci maddesinin (C) bendinin (e) alt
bendini ihlal ettiğinden bahisle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin . tarih ve . sayılı işlem ile bu işleme yaptığı itirazın
reddine ilişkin . tarih ve . sayılı İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu kararının
iptali ve bu nedenle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte
ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .
İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 19/12/2017 tarih ve
E:2014/8797, K:2017/7026 sayılı bozma kararına uyularak; dava konusu disiplin
cezasına dayanak alınan disiplin soruşturma raporunda; davacının 23/02/2012
günü Anaokulu Müdürü N.C.'nin odasına girerek "Ben zaten ayrılacağım,
bırakın bunları, kesin sesinizi" diyerek yumruğunu sert bir şekilde
çenesinin yakın bir yerinden masaya vurduğu, sonrasında mutfağa giderek
"ben bu okuldan gideceğim ama . Anaokulunu da dağıtacağım",
şeklindeki ifadesi ile ilgili kınama cezası ile cezalandırılmasının, aynı gün
yaşanan olay sırasında N.C.'nin önünden kağıt ve kalemi sertçe alarak yazdığı
ücretsiz izin dilekçesini verirken "bana bak bunu hemen işleme koy, Müdüre
Hanım" şeklindeki ifadesi ile ilgili olarak aylıktan kesme cezasının
teklif edildiği; davacının 657 sayılı Kanun'un 125'inci maddesinin (B) bendinin
(c) alt bendini ihlal ettiğinden bahisle kınama cezası ile cezalandırılmasına
ilişkin işleme yaptığı itirazın kabul edilerek bir alt ceza olan uyarma cezası
ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu cezaya karşı açılan kararın .
Bölge İdare Mahkemesi ... Kurulunun . tarihli ve E:., K:. sayılı kararıyla
onandığı, karar düzeltme isteminin ise . tarihli ve E:., K: . sayılı kararla
reddedilerek anılan kararın kesinleştiğinin anlaşıldığı, ceza hukuku
teorisindeki; aynı suçtan dolayı sanık aleyhine tekrar dava açılmaması
kuralının yargılama hukukunun ana ilkelerinden olduğu, hiç kimsenin aynı suçtan
dolayı ikinci kez yargılanamayacağı ana prensibine dayanan bu ilkenin
"cezaların tekliği ilkesi" olarak adlandırıldığı, aynı eylem ve aynı
kişi nedeniyle mükerrer yargılama ve cezalandırma yapılamayacağına ilişkin bu
ilkenin disiplin hukuku alanında da geçerli olduğu, bu durumda, 23/02/2012
tarihinde okul müdürü N.C.'nin odasında yaşanan olay sırasında davacının
gerçekleştirdiği iddia edilen fiililerin ayrı ayrı değerlendirilerek 2 ayrı
disiplin cezası ile cezalandırıldığı, kişilere aynı fiil nedeniyle birden fazla
ceza verilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu
işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlemin iptaline, bu
işlem nedeniyle davacının maaşından yapılmış olan kesintinin dava tarihinden
(13/11/2012) itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen
gerekçeyle iptali ile işlem nedeniyle davacının maaşından yapılmış olan
kesintinin dava tarihinden (13/11/2012) itibaren yasal faiziyle birlikte
ödenmesi yolundaki ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı temyize
konu kararının ONANMASINA"
Yukarıda yapılan açıklamalar bağlamında
bahse konu disiplin cezalarının verilebilmesinde; disiplin cezasını
gerektiren fiilin görev sırasında gerçekleşip gerçekleşmediği ve doğrudan amire
karşı yapılıp yapılmadığı önemlidir.
Telif Hakları 2024 Müfetder