T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2022/4719
Karar No: 2025/1575
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ...
tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması
istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Mardin ili, Kızıltepe ilçesi, ...
İlkokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 15/02/2017 tarihinde
emekli olan davacının, görev yaptığı döneme ilişkin hakkında yapılan disiplin
soruşturması sonucunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin
birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan
çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin
Kurulunun... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararıyla; davacının üyesi olduğu Sendikada bulunurken çekildiği ve
Sendikanın aldığı açlık grevi kararını destekler nitelikteki fotoğrafları
sosyal medya hesabında paylaşması şeklindeki davaya konu fiilinin disipliner
yönünün bulunduğunun açık olduğu; ancak, Kanun hükmünde öngörülen disiplin
suçunun maddi unsurunun dosya kapsamıyla gerçekleşmediği, mezkur disiplin
suçunda öngörülen seçimlik hareketlerin davacı eylemi ile vücut bulmadığı,
disipliner yönü bulunan davacı eylemine karşılık verilen cezanın
uyumlu/orantılı olmadığı ve tipiklik şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla,
davacı eyleminin 657 sayılı Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı, bir diğer
ifadeyle 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin
(b) alt bendiyle örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan
"tipiklik" şartının uyuşmazlık konusu olayda oluşmadığı, eylem ile
uyumsuz olarak "tipiklik" ilkesine aykırı hareketle davacı eyleminin
657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt
bendi kapsamında değerlendirilerek davacının "Devlet memurluğundan
çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka
ve mevzuata uyarlık bulunmadığı; öte yandan, davalı idarenin yetkili disiplin
amiri veya kurullarınca davacı hakkındaki iddialara ilişkin olarak disiplin
hukukundaki usul ve kurallara göre; tipiklik, elverişlilik ve orantılılık
ilkeleri de gözönünde bulundurulmak suretiyle eylemin karşılığı olan disiplin
cezasının verilmesi konusunda yeniden değerlendirme yapılabileceği gerekçesiyle
dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince;
uyuşmazlıkta, Mardin Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Maarif Müfettişliğince
düzenlenen ... tarih ve ... sayılı soruşturma raporunda; davacının, disiplin
yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci
fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendinde belirtilen "Yasaklanmış her türlü
yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve
benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine
asmak veya teşhir etmek" fiilini işlediği, bu fiilin karşılığı olarak
Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği,
bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün
10/04/2017 tarihli yazısı ile yalnızca 657 sayılı Kanun'un 130. madddesi
uyarınca yedi gün süre verilerek davacının savunmasının istenildiği, sonrasında
ise aynı Kanun'un 129. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan ve Devlet
memurluğundan çıkarılmaya ilişkin cezalarda tanınması zorunlu olan haklar
davacıya tanınmadan dava konusu disiplin cezası işleminin tesis edildiği,
dolayısıyla Yüksek Disiplin Kurulunca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile
cezalandırılması teklif edilen ilgiliye usulüne uygun olarak savunma hakkı
tanınmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; bunun
yanında, bakılan olayda; davacının, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile
cezalandırılması görüşüyle hazırlanan 18/11/2016 tarihli soruşturma raporunun
Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğüne tevdi edildiği, Milli
Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünce anılan soruşturma
raporunun Disiplin Daire Başkanlığına gönderilmesi üzerine Milli Eğitim
Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunca davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezası
ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin tesis edildiği; bu durumda, memurlara
Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilebilmesi için amirlerin bu yönde
isteği olmasının, anılan disiplin cezasının ön şartı olması karşısında, dava
konusu işlemin tesisinden önce amirlerin bu yönde herhangi bir isteğinin
bulunmadığı, İl Milli Eğitim Müdürü tarafından disiplin dosyasının re'sen ve
doğrudan Yüksek Disiplin Kurulunda görüşülmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı
İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğüne gönderilerek, Kanun'da öngörülen usule
aykırı olarak, amirin bu yönde isteği olmaksızın işlem tesis edildiği
anlaşıldığından, dava konusu işlemde bu nedenle şekil unsuru yönünden de hukuka
uyarlık bulunmadığı; öte yandan bu kararın gerekçesinde yer alan eksiklikler
giderildikten sonra davacıya yeni bir disiplin cezası verme veya vermeme
yönünde idarenin takdir yetkisinin bulunduğu belirtilerek istinaf başvurusunun
gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu
belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri
sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi
kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen
bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan
sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; temyize
konu kararda yer verilen iptal gerekçelerinden biri olan; "dava konusu
işlemde, 657 sayılı Kanun'un 129. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olarak,
davacıya son savunma hakkı tanınmadan tesis edilmesi nedeniyle hukuka uyarlık
bulunmadığı" yolundaki gerekçede hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Kararda yer verilen; "dava konusu işlemde 657
sayılı Kanun'un 126. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen usule aykırı
olarak, amirin bu yönde isteği olmaksızın işlem tesis edilmesinde de hukuka
uyarlık bulunmadığı" yolundaki iptal gerekçesine gelince:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 126.
maddesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 126. maddesinde;
"Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından;
kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki
disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin
kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.
Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu
yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu
kararı ile verilir.
Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir
ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya
yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.
Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir
ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır." hükümlerine yer verilmiştir.
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi
yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek
zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta
yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup,
memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları
sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği
gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal
öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında
izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve
kurullar açıkça belirlenmiştir. Her idari işlemde olduğu gibi disiplin
cezasının tesisinde de işlemin yetkili makam tarafından yapılması, yetkilerin
kanunun çizdiği sınırlar içinde şekil, sebep, konu ve maksat unsurlarına uygun
olarak kullanılması idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Disiplin cezası vermeye yetkili mercilerce disiplin
suçu sayılacak eylemlerin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler
hakkında soruşturma emri verilerek, soruşturmacı görevlendirilmesiyle
başlatılacak soruşturma sonucunda, olayın değerlendirilmesi ile hazırlanacak
soruşturma raporunda; adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan kişi
hakkında soruşturmacının kanaat ve teklifinin de yer alması gerektiği,
soruşturmacı tarafından soruşturmaya konu eylemin sübut bulup bulmadığı ve
mevzuatta düzenlenen hangi disiplin cezasını gerektirdiği yönünde getirilen
teklif doğrultusunda disiplin dosyasının disiplin amiri, disiplin kurulu veya
yüksek disiplin kurulu tarafından değerlendirileceği; yukarıda açık metnine yer
verilen mevzuat hükümlerinde, Devlet memurluğundan çıkarma cezasına, idarece
usulüne uygun olarak yapılacak soruşturma sonucunda getirilen teklif üzerine,
yetkili yüksek disiplin kurulunca karar verileceği öngörülmüş olup; Kanun'da
yer alan "amirlerinin bu yoldaki isteği" ibaresinin de bu hususa
ilişkin bulunduğu; sadece atamaya yetkili amir veya disiplin amirince bu konuda
özel şekle tabi bir teklifte bulunulması gerektiği yönünde bir düzenlemenin de
bulunmadığı görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, Mardin Valiliğinin 29/07/2016 tarihli
oluru başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan 18/11/2016 tarihli soruşturma
raporunda, disiplin yönünden davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla
cezalandırılması yolunda getirilen teklif doğrultusunda gereğinin yapılması
için dosyanın Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderildiği,
dolayısıyla teklifin usulüne uygun gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemde 657 sayılı Kanun'un
126/2. maddesi yönünden hukuka aykırılık bulunmadığının açık olması karşısında;
Bölge İdare Mahkemesi kararında yer alan, amirin isteği olmaksızın işlem tesis
edildiğinden bahisle, dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık
bulunmadığı yolundaki gerekçede hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare
Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddi
yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ...
tarih ve E:..., K:... sayılı kararının GEREKÇESİ DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde
bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50.
maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge
İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ...
İdare Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak, gerekçede oyçokluğuyla,
19/03/2025 tarihinde karar verildi.
(X) GEREKÇEDE KARŞI OY :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin
birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, ''Memurluk sıfatı ile
bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde
bulunmak'' fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve
haller arasında sayılmış, 126. maddesinde ise "Uyarma, kınama ve aylıktan
kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması
cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan
sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararlarına dayanan
hallerde Valiler tarafından verilir. Devlet memurluğundan çıkarma cezası
amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek
disiplin kurulu kararı ile verilir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin
kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder.
Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası
vermekte serbesttirler. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve
kurullarla ilgili hükümleri saklıdır." hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 03/06/1991
tarihli ve 20890 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı
Disiplin Amirleri Yönetmeliği'nin eki Cetvelde, ilçede ilkokul müdür yardımcısı
olarak görev yapan davacının disiplin amiri olarak; okul müdürü, üst disiplin
amiri olarak ilçe milli eğitim müdürü belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Mardin ili, Kızıltepe
ilçesi, ... İlkokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 15/02/2017
tarihinde emekli olan davacının, görev yaptığı döneme ilişkin hakkında yapılan
disiplin soruşturması sonucunda Devlet memurluğundan çıkarılması teklifini
içeren maarif müfettişi soruşturma raporunun Mardin İl Milli Eğitim Müdürü
tarafından Milli Eğitim Bakanlığına sunulduğu ve teklif uygun bulunarak,
davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin
dava konusu işlemin tesis edildiği görülmüştür.
657 sayılı Kanun'un 126. maddesinin ikinci fıkrasında
yer alan "amirlerin bu yoldaki isteği üzerine" ibaresindeki "amir"den,
"disiplin amiri"nin anlaşılması gerektiği açık olup; Milli Eğitim
Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri uyarınca, ilçede
görev yapan davacı hakkındaki teklifin, disiplin amiri olarak; okul müdürü, üst
disiplin amiri olarak ilçe milli eğitim müdürü tarafından yapılması
gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, böyle bir teklif bulunmaksızın, disiplin
amirliği yetkisi olmayan İl Milli Eğitim Müdürü tarafından yapılan teklife
istinaden tesis edilen dava konusu Yüksek Disiplin Kurulu kararında bu yönüyle
hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin
reddiyle Bölge İdare Mahkemesi kararının, gerekçesi değiştirilmek suretiyle
onanması gerektiği görüşüyle, Daire kararına, gerekçesi yönünden katılmıyoruz.
Telif Hakları 2024 Müfetder